Güzel bir yaz günüydü.
Öğleni biraz geçmişti, akşama daha çok vardı.
Telefon çaldı yine, yeniden.
O gün bilmem kaçıncı konuşmamızdı ama söyleyecekleri bitmemişti anlaşılan.
Açtım;
- Ne yapıcaz, dedi..
- Anlamadım..
-Ne yapıcaz? Okul kapanınca ne yapıcaz? Hiçbir şey yokmuş gibi, hiçbir şey yaşanmamış gibi öylece çekip gideyim mi memlekete?
O an..İşte o an..
İçimde sakladığım, bastırmaya çalıştığım ne kadar duygu varsa havai fişek misali bir bir patladı..
Ama o duymadı; ağzımdan tek kelime çıkmadı, kalakaldım...
-Alo?
-Yarın, 7 treniyle geliyorum, merkez istasyondan al beni...
Kapattım hemen...
Birkaç kez daha aradı, açmadım, açamadım..
Bitmedi gün, batmadı güneş..
Sonra gece..Upuzun, kapkaranlık..
Kim tutuyor şu akrebi, yelkovanı?
Evden istasyona nasıl gittim, bilmem.
Peki ya sonra? Bunca uzun muydu bu yol?
Kahrolası rayların gıcırtısı bitmedi gitti..
O telefonu kapattığım andan itibaren hissizleştim, beynimden yüzlerce şey aktı geçti; tutamadım hiçbirini...
İstasyona gelmeden dakikalar önce kapıya gelmiştim, atladım hemen..
Koştum...Koştum..
Onu görünce durdum..
Nasıldı hali, ne düşünüyordu, ne hissediyordu?
Yanıma geldi, sıcak bir gülümsemeyle eğildi yanağımdan öptü;
-Hoşgeldin..
-............
Yürüdük çıktık istasyondan, önceden sözleşmiş gibi parka yöneldik..
-Şurası iyi mi?
-Hı hı..
...........
...........
- Daha ne kadar susucaz?
Ne anlattım hatırlamıyorum..
Ama dakikalarca konuştum, konuştum..
Birden elini omuzuma attı..
O an kendime geldim, sustum..
Kulağına eğildim ve usulca fısıldadım;
- Seni seviyorum..
-............................
Huzur içinde gülümsedi, gözlerini kapadı ve gökyüzüne baktı..
Sonra bana döndü, kendine doğru çekti beni ve sımsıkı sardı..
İşte ben o an, yeniden doğdum....
İyi ki varsınız... sizi çok seviyorum
YanıtlaSilNar Teyze :)
SilBu Nar'ın da suyu çıktı ama :))
Sil